İskandinav Mitolojisi ve Vikingler
- İlayda Sarı
- 22 May 2021
- 6 dakikada okunur

Günümüzde; İsveç, Norveç, Danimarka ve İzlanda gibi İskandinav ülkelerinde yaşayan insanların, Hristiyanlık dinini kabul etmelerinden çok önceki inanışları ve destanlarıdır.
İskandinav mitolojisinin en önemli özelliği ise diğer tüm mitolojilerden farklı olarak, tanrıların ölümlü olmasıdır. Bu destanların en önemli simgelerinden biri de Yggdrassil denen kutsal bir ağaçtır. Viking inanışına göre insan hayatı bu ağaçta başlar.

Bu ağaç, hayat çarkını başlatması sebebiyle ''kader'' ağacı olarak da anılmaktadır. Dünyanın merkezinde yer almaktadır ve muazzam bir görkeme sahiptir. Ağaç o kadar köklüdür ki köklerinden birisi cehenneme kadar ulaşmaktadır.

İskandinav Mitolojisi için diğer bir önemli sembol ise Valhalla'dır. Bu da ''ölüler salonu'' olarak bilinmektedir. Asgard'da bulunan bu büyük ve gösterişli salonda savaş alanında ölme şerefini kazanan Viking savaşçıları Valkürler tarafından bu salona getirilirler.

Valkürler ise bir nevi Viking melekleridir. Odin'in yanında bulunan Valkürler genç, savaşçı ve güzel bakirelerdir. Genellikle mızrak ve miğfer ile tasvir edilirler.
Buraya gelme şerefine erişen savaşçılara ise Einherjar denilmektedir.
Peki ölmelerine rağmen neden hala bu kadar savaşıp, yemek yiyorlar? Ölmüşsün artık dinlenmek yok mu?
Elbette yok! Çünkü öteki tarafta daha büyük bir savaş var. Bu savaşın adı ise Ragnarok... Vikingler, Dünyanın sonu olarak kabul edilen Ragnarok'da, Odin'in yanında yer alarak onun savaşçısı olma unvanına erişmeye çalışıyorlar. Yaşayan çoğu viking savaşçısının hayali bu. Diğer önemli bir sembol ise Güneş Haçı ya da Odin Haçı olarak bilinen ve Güneş'i temsil eden çember içine alınan bir haç sembolüdür.

İskandinav Mitolojisi için önemli olan bir diğer sembol ise Asgard'dır. Çok uzun ve sık yerleştirilen devasa taş bloklarla çevrili olan bu yer Odin tarafından yönetilmektedir ve Odin'in liderliğini yaptığı savaş tanrılarının ( Aesir ) bulunduğu yerdir.

Evet gelelim Tanrılara...
İskandinav tanrıları görünüş itibariyle insana benzeseler de boyut olarak insanlardan çok çok daha büyüklerdi. Viking Tanrıları, pek çok bakımdan insan özellikleri taşıyorlardı. Mesela insanlar gibi seviyor, içiyor, yemek yiyor, sevişiyor, korkuyor, ve başta da söylediğim gibi en önemlisi ölüyorlardı.
Bir de Tanrı diye hep başarılı olacak değiller ya... Başarısız da oluyorlar. Öldürülmedikçe Ragnarok'a kadar yaşıyorlar...
İlk olarak Odin'den başlayalım. Savaş ve bilgelik tanrısı Odin.. Sadece bunlarla da sınırlı değil marifetleri. Zafer, av ve büyü tanrısı olarak da nam salmış. En önemli özelliği ise bilgelik... Hatta bu bilgelik için feda etmiş bir gözünü. Ayrıca Tanrıların Babası olarak bilinir Odin... Bu özelliği ile Yunan Mitolojisindeki Zeus ile benzer özellikler göstermektedir.

Anglo Sakson mitolojisinde kendisine Woden denmektedir. Ayrıca Odin'in bir çok adı vardır. Tek gözünün olmaması ve olan gözünün sürekli parlaması ise onun güneş ile ilişkilendirilmesine sebep olsa da diğer gözünü kaybetmenin bir avantajını da kazanmış.
Öyle gözü boşu boşuna, karizma olsun diye tek gözlü değil, Bilgelik Kuyusundan içebilmek için gözünün tekini feda etmiş. Bu da bize bir şey daha söylüyor, o da Tanrıların aynı zamanda yaralandığı ve bu yaraları iyileşmiyor. Göklere hükmettiği için aynı zamanda bir kartalla da sembolize edilir ve istediği zaman bir kartala dönüşebilir.
Sıradaki Tanrımız Thor...
Thor İskandinav Tanrıları içerisinde en güçlü olanıdır. Odin ile Frigga'nın oğlu olan Thor'un en önemli sembolü ise çekiç...
Çekicini kendisinden başka hiç bir güç kaldıramaz. Bu mükemmel güç ise sadece Tanrısallığından kaynaklanmıyor. Ayrıca büyülü bir kemere de sahip Thor. Belinde bulunan altın kemer sayesinde gücünü hiç kaybetmiyor. Çekicinin adı ise Mjöllnir'dir. Adının anlamını ''yıkıcı'' ya da ''parçalayıcı'' gibi bir anlama geliyor. Ayrıca bu çekici iki cüce yapmıştır. Bunu unutmayın çünkü ilerde değineceğim cücelere.

Thor aynı zamanda hava olaylarını çekiciyle kontrol eder. Vikingler ise onun gücünü ve kudretini hayran olunası buluyorlar. Bu sebeple özellikle savaşçılar arasında yeri başka.
Bu arada İskandinav mitolojisinde Odin'den sonra gelen en önemli tanrıdır. Güç bakımından ise en güçlü tanrıdır.
Geldik Loki'ye...
İskandinav Mitlojisinin şeytanı. Her türlü kötülük, ihanet, sinsilik, entrika mevcut. Arada iyiliği de tutar. Buz Devleri ile olan savaş da mesela taraf değiştirip Odin'in yanında yer almış ve savaşın kaderini değiştirmiştir. Çoğu zaman boynuzlu olarak sembolize edilen bir tanrıdır. Fenris ve Hel diye iki tane de çocuğu var. Loki'nin önemi ise Ragnarok denilen kıyamet günü geldiğinde Asgard'ın koruyucusu Heimdall ile savaşarak onunla beraber ölmesidir.

Bu savaştan sonra bütün hayat yeniden başlayacaktır.
Bir de Balder var. Masum Balder... Işığın, iyiliğin, barışın, saflık ve güzelliğin Tanrısı Balder... Balder'in ölümü var bir de. Bu hikayeye her yerden ulaşabilirsiniz. Bu sahnede ise Balder'in ölümünü görüyoruz.

Gelelim Vikinglere...
7.yüzyılın sonlarına doğru bir anda ortaya çıktılar. Kimse nereden geldiklerini ve kim olduklarını bilmiyordu. Hepsi iri, güçlü ve sert adamlardı. İlk Viking akını Britanya'ya M.S. 793'te yapıldı. İngiltere'nin kuzeydoğusun bir adada bulunan savunmasız ve zengin Lindisfarne manastırına saldırdılar. Orada bulunan bir rahip şöyle yazıyordu;
"Britanya bundan önce böyle bir dehşete hiç tanık olmamıştı. .. böylesi bir istilanın denizden gelebileceğini düşünmek de imkansızdı."
Yaşadıkları soğuk iklim koşulları nedeniyle tarım yapamayan Vikingler uzun yıllar boyunca İskandinavya'da buzullar içinde uyuyan canavarlar gibi saklı kaldılar. Denize açılarak köyleri ve kasabaları yağmaladılar. Ancak bir gün bir şekilde İngiltere'ye geldiler. Ya tesadüfen buldular ya da Viking dizisinde izlediğimiz gibi onlara birisi zengin toprakların nerede olduğunu gösterdi ve yolu tarif etti.
8.yüzyılın sonlarında İngiltere yeterli gelmedi ve 11. yüzyılın sonuna kadar Amerika'da dahil olmak üzere, Rusya, Akdeniz, İslam ülkeleri ve Bizans'a kadar yayılmışlardır. Özellikle Danlar adıyla bilinen ve genellikle İsveç ve Norveçlilerden oluşan Viking grupları İngiltere ve Fransa'ya düzenledikleri seferler ve burada kurdukları koloniler ile dönemin toplumunu ve siyasal olaylarını etkilemişlerdir.
Yıl 860'ı gösterdiğinde bu İskandinavyalılar Bizans'a kadar ulaşmışlardı. Hatta Ayasofya'da Güney galerinin orta kısmında Vikinglerden kalma bir yazı bulunmaktadır. Buraya paralı askerlik yapmaya gelmiş bir Viking'in bu yazıyı yazdığı düşünülmektedir.

9. yüzyıla tarihlenen bu yazıda ''Halvdan Buradaydı'' yazmaktadır. Arapça metinler incelendiğinde ise uzun yüzyıllar boyunca Viking isminin defalarca geçtiği görülmektedir. İlk Viking akınının 3 gemi ile yapıldığı kaydedilmiştir. İkinci Viking akını ise İngiltere Krallıklarında ve halk arasında dehşet uyandıran ünlü Viking akınıdır...
Peki Vikinglerin bu kadar uzaklara gitmesini sağlayan şey nedir ? Elbette ki tasarım harikası olan gemileri... Eni dar, uzun ve draftı özel olarak tasarlanmış gemileri sayesinde her türlü akıntı da, deniz de ve nehir de ilerleyebiliyorlar, ayrıca demir atmak zorunda kalmadan, rahatlıkla hemen hemen her türlü sahilde gemilerini karaya çıkarabiliyorlardı.

İlk dönem Viking akınları elbette toprak kazanmak için yapılmıyordu. Kendi çorak topraklarında ekip biçemeyen bu kavimin insanları buna göre şekillenmiş zorlu hayat şartları hem karakterlerine hem de geleneklerine yansımıştır.
Her anlamda sert ve acımasız bir toplumdur. Seferlerinin amacı altın, gümüş ve her türlü yağmadır. Basit bir vur-kaç oyunudur bu akınlar. Alabildiklerini alır, öldürebildiklerini öldürürler ve evlerine dönerler. Zaten "Viking" adı da "korsan" anlamına gelir.

Vikingler bu adı yabancı ülkelere yaptıkları akınlar ve yaptıkları yağmalar sayesinde almışlar. Ancak daha sonra iyice işi abartarak koloni kurmaya çalışmışlar hatta İngiltere'nin en güçlü ordularını yenmeyi başarmışlardır. Vikinglerin en cesur ve güçlü saldırıları ise İvar'ın önderliğinde Halfdan ve Ubbe'nin yaptıkları seferlerdir.
Northombria Kralı Ella, bu savaş sırasında İvar tarafından
''Kan Kartalı'' denilen bir işkence ile bizzat öldürülmüş ve yine İvar'ın stratejik hamleleri sayesinde İngiltere topraklarının büyük bir bölümü ele geçirilmiştir.
Her ne kadar Ragnar'ı sevsek de aslında onun hakkında oldukça az bilgiye sahibiz. Asıl ünlü Viking komutanı tarihe ''İvar The Boneless'' olarak geçen ''Kemiksiz İvar''dır. Bacaklarını kullanamadığından ya da kısır olduğundan ona böyle denmektedir.
Vikinglerin herhangi bir yazılı geleneğinin olmaması kültürlerini takip etmemizi ve tarihlerini öğrenmemizi engellemiştir. Ragnar ise popüler kültürde Travis Fimmel'dan dolayı olsa gerek en merak edilen Viking Kralıdır. Hakkında ne yazık ki çok az şey biliyoruz. Fransa ve İngiltere içlerine cesur seferler yaptığını biliyoruz. Danimarka'da ve İsveç'de Kral olduğunu biliyoruz. Ancak gençliğine ve tam olarak nereli olduğuna dair bir bilgi yok. Lagertha ve Aslaug ile evlenmiş. Ayrıca Rollo, Ragnar'ın kardeşi değil. Hatta bir kardeşi olduğu bile bilinmiyor. Ancak Ragnar hakkında kesin olarak bilinen bir kaç şey var...
Bunlardan birisi 5000 kişilik bir orduyla Fransa'nın içine daldığı ve İngiltere'de Kral Ella tarafından yılanlarla dolu bir çukura atılarak öldürüldüğü. Bazı kaynaklar Ragnar'ın köpekler tarafından parçalandığını söyler. Ragnar aynen dizide olduğu gibi yılanlı çukura atılmadan önce bir ölüm türküsü söylemiştir.
''Odin'in benim için şölen masasını hazırladığını bilmek çok güzel.
Yakında kıvrık boynuzlardan şarap içeceğim.
Odin'in Valhalla'sına gelen bir savaşçı şikayet etmez.
Onun yanına ağzımda korku sözleriyle girmeyeceğim. Æsir beni karşılayacak.
Ölüm yas olmadan gelecek.
Ben de gitmek için sabırsızlanıyorum.
Disir artık beni eve götür.
Odin'in gönderdiği Valkürler.
Æsir ile onur duyarak içkimizi yudumlayalım.
Ömrümün günleri sona eriyor Ölürken mutluyum ''

Öyle ya da böyle Vikingler popülüler kültüre pek çok şey kazandırmıştır. Yüzüklerin Efendisi romanı büyük oranda İskandinav Mitolojisinden etkilenerek kaleme alınmıştır.

İçerisinde İskandinav Mitolojisine ait pek çok öğe barındırır. Mesela Thor'un çekicini döven cüceler demircilik ve madencilikle uğraşırlar. Tıpkı Yüzüklerin efendisinde Moria madenlerini oyan cüceler gibi.. Aynı zamanda popüler kültürde Thor oldukça sevilen bir kahraman şeklini almıştır. Vikingler pek çok sagaya ve efsaneye konu olmuşlardır.
Yaşadıkları dönemi etkilemişler ve kendileri çizmeseler bile onların kültürüne dair minyatürler çizilmiştir.
Okuduğunuz için teşekkürler, sanatla kalın..
Comments